Polonyalı yazar, filozof ve fizikçi Stanisław Herman Lem, bilimkurgu dünyasında tanınan ve takip edilen önemli isimlerden biridir. 1961 yılında yayımlanan Solaris kitabı, dünya çapında büyük yankı uyandırdı ve Lem'in ününü sağlamlaştırdı. Solaris, hafıza, duyusal deneyimler ve insanlar ile insan-dışı varlıklar arasındaki iletişim eksikliklerini ele alan bir eserdi. Bu devasa kitap aynı zamanda üç kez sinemaya uyarlandı. İlk olarak 1968'de Boris Nirenburg tarafından bir Sovyet televizyon filmi olarak çekildi. Daha sonra 1972'de Andrei Tarkovski tarafından bir kez daha beyazperdeye taşındı. 2002'deki en son uyarlamayı ise yönetmen Steven Soderbergh ve yapımcı James Cameron üstlendi.
Lem, bu üç filme karşı oldukça olumsuz bir tutum sergiledi. İlk uyarlamayı kitaba sadık kalmak açısından bir adım önde görmekle birlikte, kalitesiz ve vasat bir film olduğunu düşündü. 1972 versiyonu ise sinema dahisi olarak kabul edilen Tarkovski tarafından yönetildi, ancak Lem, bu versiyonu da dahil olmak üzere filmleri beğenmedi. Ona göre, çekilen filmler Solaris gezegeninin gizemini başarılı bir şekilde aktaramadı. Edebiyatın sinemaya karşı olan gücünü vurgulayarak, gerçekten etkileyici manzaraları beş bin kelimelik bir hikayede yaratabileceğimizi belirtti.
Tarkovski tarafından çekilen Solaris için Lem şunları söyledi: "Bu uyarlamayla ilgili iki temel eleştirim var. İlk olarak, Solaris dünyasını görmek isterdim, ancak yönetmen filmi sinematik açıdan hafifletilmiş bir iş olarak nitelendirdi. İkincisi, Tarkovski'ye söylediğim bir tartışmada, çekilen film aslında Solaris değildi, Suç ve Ceza'ydı. Filmi izlemedim, ancak senaryoyu çok iyi biliyordum. Tarkovski, kendi karakterlerini içine yerleştirdiği duygusal bir sos yaratmıştı. Tüm o bilimsel manzaraları kesip attığını söylememe gerek yok. Bu beni oldukça rahatsız etti."
Lem, Soderbergh versiyonundan da memnun değildi, çünkü ona göre film, orijinal bir yapım değil, Tarkovski versiyonunun yeniden çekimiydi. Ayrıca film, romanın tam anlamıyla tasvir edilemediğini ve kitaptaki vurgular ve felsefeden uzak olduğunu düşünüyordu. Orijinal metindeki derin anlamlardan uzaklaşarak, film insanlığın bir aynasına indirgenmişti.
Lem'in düşüncelerine göre, Solaris'in özünde, insanlığın karşılaşabileceği büyük bir varlıkla yüzleşmesi ve bu varlığı anlamlandıramaması vardı. Kitapta uzayda gerçekleşen erotik problemlere değinilmediğini belirtti. Solaris, insanın anlayamayacağı bir oyun oynamaktan ziyade, derin sembolik katmanlara sahip bir varlık olduğunu ifade etti.
Lem'in eleştirilerine rağmen, Solaris filmleri birçok ülkede ilgi gördü ve dağıtım şirketleri kitapların yayın haklarını satın aldı. Bununla birlikte, Lem, filmlerin kitaptaki derin anlamları ve atmosferi yansıtamadığını düşünüyordu. Solaris'in yazarı olarak, filmlerin kitabın asıl amacını ve ruhunu tam olarak yansıtamadığına inanıyordu.
Stanislaw Lem ve Solaris Filmlerine Dair Görüşleri: Bir Bilimkurgu Yazarının Olumsuz Eleştirileri
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz