Foundation dizisi bittiğinde içinde kalan o "daha fazlasını istiyorum" hissini çok iyi anlıyorum. Asimov'un yarattığı o büyük evren, zamanın akışı içinde uygarlıkların yükselişi ve düşüşü... İnsan gerçekten kendini küçük hissediyor bu kadar büyük bir hikayenin karşısında.
Eğer bu tür hikayelerden hoşlanıyorsan, sana gerçekten keyif alacağın birkaç kitap önerebilirim. Bunları okurken Foundation'dan tanıdığın o derin düşünceleri bulacaksın ama her yazarın kendine özgü bakış açısı var.
Dune serisine başlayabilirsin mesela. Frank Herbert'in elinden çıkmış muhteşem bir evren. Politik entrikalar, din, ekoloji, güç... Her şey iç içe geçmiş. Paul Atreides'in hikayesi seni oldukça sarsar.
Hyperion serisi de harika - Dan Simmons'ın kaleminden. Canterbury Masalları tarzında kurgulanmış ama bilimkurgu evreninde. Her karakterin hikayesi bambaşka, ama sonunda büyük resmi görmeye başlıyorsun.
Arthur C. Clarke'ın 2001: Bir Uzay Destanı kitabı da klasik. Filmi biliyorsan bile kitabı okumakta fayda var, çünkü Clarke'ın anlatımı bambaşka boyutlar katıyor.
Solaris da mutlaka okunmalı - Stanisław Lem'in eseri. Biraz daha felsefi, ama insan zihninin sınırlarını sorgulatan türden.
Bunların hepsi Türkçeye çevrilmiş ve bulması kolay. Hangi türden hikayeler daha çok ilgini çekiyorsa yorumlarda belirt, ona göre daha spesifik öneriler de verebilirim.
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz