Yine bir cuma akşamı, masanızda yığınla soru bankası ve ders notu. Paragraf çözüyorsunuz ama bir türlü bitiremiyorsunuz. Metinler uzun, karmaşık, bir yerinden tutamıyorsunuz. "Paragrafın ana fikri nedir?" sorusuna bakarken, metnin ne dediğini anlamakta bile zorlanıyorsunuz. Tanıdık mı geldi?
İşte tam da bu noktada çoğumuz aynı hataya düşüyoruz: Daha fazla soru bankası, daha fazla ders notu, daha fazla ezber. Oysa sorun bilgi eksikliğinden çok, o bilgiyi işleme becerimizle ilgili.
Soru Bankası Bağımlılığından Kurtulmanın Zamanı
KPSS artık eski KPSS değil. Eskiden bir konuyu ezberlediniz mi, sınavda karşınıza aynı soru çıkardı. Şimdi ise sınav, sizden bilgiyi yorumlamanızı istiyor. Üstelik paragraf sorularında karşınıza çıkan metinler giderek daha sofistike, daha akademik bir dil kullanıyor.
Peki bu durumda ne yapmalı? Cevap düşündüğünüzden daha basit: Okumak. Ama rastgele değil, stratejik okumak.
Neden Roman Okumalıyım ki?
"Zamanım yok, roman mu okuyacağım şimdi?" diye düşündüğünüzü duyar gibiyim. Haklısınız, zaman gerçekten kıymetli. Ama roman okumanın size kazandıracaklarına bir bakın:
Uzun, karmaşık cümlelere alışkanlık. Kemal Tahir'in ya da Yaşar Kemal'in romanlarını okurken, ilk sayfalarda zorlanabilirsiniz. Ama zamanla o uzun, iç içe geçmiş cümle yapılarına beyin alışır. Sonra sınavda karşınıza çıkan akademik paragraflar artık o kadar yabancı gelmez.
Bağlam kurma yeteneği. Tarihi olayları ezberlemek ayrı, o dönemin ruhunu anlamak ayrı. Örneğin, Esir Şehrin İnsanları'nı okuduğunuzda, Milli Mücadele dönemini ders kitabındaki tarihlerden çok daha derinden kavrayacaksınız. İşgal altındaki İstanbul'un atmosferini, aydınların ikilemlerini, bürokrasi içindeki çatışmaları göreceksiniz. Bu bilgi, sınavdaki tarih sorularında size bambaşka bir perspektif verir.
Kelime hazinesi. Akademik metinlerde geçen o garip kelimeler, romanları okurken karşınıza çıktığında artık sözlüğe bakmadan anlayabiliyorsunuz.
Hangi Romanları Okumalıyım?
Türk Klasiklerinden:
- Esir Şehrin İnsanları (Kemal Tahir) - Milli Mücadele dönemi, birey-devlet ilişkisi
- Bereketli Topraklar Üzerinde (Orhan Kemal) - Kentleşme, modernleşme, sınıf farkları
Dünya Klasiklerinden:
- Suç ve Ceza (Dostoyevski) - Hukuk felsefesi, adalet, vicdan
- Yabancı (Albert Camus) - Varoluşçuluk, etik sorumluluk
Bu kitapları okurken kendinizi zorlayın demiyorum. Aksine, günde 20-30 dakika, yatmadan önce, beyin yorgunluğunuzu atarken okuyun. Zaten soru çözmekten bitkin kafanıza farklı bir şey gelsin.
Felsefe Kitapları: Korkmayin, Isırmaz
"Felsefe mi? Hiç anlamam ben ondan" diyenler için müjdeli haber: Platon'un Devlet'ini baştan sona okumak zorunda değilsiniz. Zaten kimsenin bunu KPSS hazırlığı yaparken okuyacak zamanı yok.
Ama felsefi kavramlara yabancı kalırsanız, bir sürü soruyu anlayamadan geçeceksiniz. "Rasyonalist bir bakış açısıyla...", "Empirik veriler ışığında..." gibi ifadeler paragraf sorularında sıkça karşınıza çıkıyor.
Akıcı ve Anlaşılır Felsefe
Felsefenin Kısa Tarihi (Nigel Warburton) gibi kitaplar, size felsefeyi sindirilebilir dozlarda sunuyor. Tüm felsefi akımları, düşünürleri, temel kavramları sıkılmadan öğreniyorsunuz. 300 sayfalık ağır bir felsefi metin okumaktansa, bu tür giriş kitaplarıyla temelleri atmak çok daha mantıklı.
Toplum Sözleşmesi (Rousseau) ise doğrudan siyaset felsefesinin kalbine iniyor. Devlet nedir, toplumsal düzen nasıl kurulur, bireysel özgürlük ve kolektif güvenlik nasıl dengelenir? Vatandaşlık dersindeki soyut kavramlar aniden somutlaşıyor.
Gülün Adı (Umberto Eco) ise bambaşka bir deneyim. Ortaçağ'da geçen bir polisiye roman, ama aynı zamanda mantık, felsefe, din felsefesi üzerine derin bir metin. Eğlenerek öğrenmenin en güzel örneği.
Mitoloji Sözlüğü Yanınızdan Eksik Olmasın
Mitoloji Sözlüğü (Azra Erhat) aslında bir referans kitabı. Baştan sona okunmaz ama kitaplık rafınızda durur. Bir metinde "Sisifos gibi...", "Pandora'nın kutusu..." gibi atıflar gördüğünüzde açıp bakarsınız. Kültürel kodları çözmek için vazgeçilmez.
Popüler Bilim: Mantığınızı Geliştirin
Bilim kitapları mı? KPSS'de fen bilgisi yok ki? Doğru, ama popüler bilim kitapları size farklı bir şey kazandırıyor: Analitik düşünme becerisi.
Bir fizik kitabı okurken, karmaşık bir kavramın nasıl adım adım açıklandığını görüyorsunuz. Sebep-sonuç ilişkileri kurmayı öğreniyorsunuz. Model düşünmeyi, sistemleri anlamayı geliştiriyorsunuz. Bu beceriler, paragraf sorularındaki mantık hatalarını bulmakta, grafik-tablo yorumlamada, hatta mantık sorularında bile işinize yarıyor.
Hangi Bilim Kitaplarını Okumalıyım?
TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları serisi harika bir başlangıç. Fiyatları uygun, çeviri kaliteleri iyi, konuları çeşitli.
- Evrenin Zarafeti (Brian Greene) - Kozmoloji, soyut düşünme
- Sapiens (Yuval Noah Harari) - Tarihi bilimsel perspektifle okumak
- Enigma türü mantık kitapları - Problem çözme stratejileri
- Biyoloji ve Ekoloji kitapları - Güncel çevre sorunları, sistem düşüncesi
Brian Greene'in kozmoloji kitabını okurken belki "Bunun KPSS'yle ne alakası var?" diye düşüneceksiniz. Ama o kitap beynize, karmaşık ilişkileri görselleştirmeyi, uzun neden-sonuç zincirlerini takip etmeyi öğretiyor. Sonra paragraf sorularında verilen uzun metinlerdeki ilişki ağlarını çok daha rahat çözüyorsunuz.
Nasıl Okuyacağım Peki?
"Tamam, anladık, güzel fikirler ama zamanım yok" diyorsanız, işte size pratik bir plan:
Günde 30 Dakika Kuralı: Yatmadan önce veya öğle arası molalarında 20-30 dakika okuyun. Zorla değil, keyif alarak. Bu hem zihninizi dinlendirir hem de farklı bir öğrenme kanalı açar.
Derslere Paralel Okuyun: O hafta Osmanlı'nın son dönemini çalışıyorsanız, aynı dönemi anlatan bir roman okuyun. Öğrendikleriniz iki farklı kaynaktan pekişir.
Sözlükleri Zorla Okumayın: Felsefe ya da mitoloji sözlükleri başucu kitabı değil. Bir kavramla karşılaştığınızda bakıyorsunuz, o kadar.
Romanları Not Alarak Okumayın: Bu zevk için, zihinsel dinlenme için. Not almanız gerektiğini hissederseniz, okuma zevkini kaybedersiniz.
Son Söz
KPSS hazırlığı bir maraton. Sadece bilgi yığmak değil, o bilgiyi işleyebilecek bir zihin geliştirmek de gerekiyor. Ders notları ve soru bankaları temeli atıyor, bu kitaplar ise o temelin üzerine koyduğunuz tuğlalar.
Unutmayın: Sınavda başarılı olan, en çok ezberleyen değil, en iyi yorumlayan oluyor. Ve yorumlama becerisi ancak okumakla, farklı metinlerle karşılaşmakla, farklı bakış açılarını deneyimlemekle gelişir.
Şimdi git, bir kitap aç. Hangi kitapla başlayacağını bilemiyorsan, Kemal Tahir'in Esir Şehrin İnsanları'yla başla. Hem tarih bilgini derinleştirir hem de o uzun cümlelere alışırsın.
Başarılar. Umarım kitap rafınız, soru bankalarının yanına güzel romanlarla da dolur.
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz