İbrahim Samiroğlu "Görünmeyen İşık" PDF
Merhaba sevgili okuyucu. Size anlattığım hikaye, Ekram adında fakir bir adamın hayatıdır. Ekrem'in başına gelen olaylar, görünmez ışığı bulup, onu tekrar kaybeden Ekrem, hayatını değiştirmek için savaşacaktır.
Kaldırımda addımlıyor, ayaklarını kare taşlara atıyor ve onları ikişer ikişer geçiyordu.
Ekrem 33 yaşında bir işçiydi. Bugün iyi çalışmıştı. 20 manatı vardı.
Zamanında okusaydı bugün bu durumda olmayacaktı. Babası, “Ekrem oğlum, oku, insan ol” derdi.
Yazık adam..
Eğer ona itaat etmiş olsaydı, bugün bu durumda olmayacaktı.
Köyün saygın bir öğretmeniydi, Kamil öğretmen.
Ah, ne kadar aptaldın.
Hava çok soğuktu.
Kış vaktinden önce gelmişdi. Üzerine giyindiği eski mont yamaklarla doluydu. Eşi Şehla bu montu o kadar dikmişdi ki.
Onun hiç kıymetini biliyormuydu ki? Hergün içiyor, onun gününü karartıyordu. Ama bir defa olsun Şehlanın ona karşı çıkdığını görmemişdi.
Yazık, çok, yazık oluyordu Şehlaya.
6 yıl önce evlilik hayatı kurmuşdu onunla.
Neden bu günlere kaldın Ekrem? - Bu soruları defalarca kendine vermiş, cevap alamamışdı.
Her sabah işçi pazarına gider, oturup müşteri, halk diliyle desek, işçiyi parasıyla, köle alan adamları beklerdi.
Düşünceler onun sonu olacakdı.
Eve varmışdı. Kapının zilini çaldı. Eşi Şehla kapıyı açdı. "İyi akşamlar, geç.."
Şehla Ekremin elinde ki, erzakları mutfağa götürdü. Ekrem de banyoya girdi. El-yüzünü yıkayıp, kurulandı.
"Baba,baba bak, resim çekdim." - Oğlu Tahir çizdiği evi Ekreme gösterdi. - " 5, güzel..."
Elektron kitap ve kısa bilgi : KitabYurdu.org
Kaldırımda addımlıyor, ayaklarını kare taşlara atıyor ve onları ikişer ikişer geçiyordu.
Ekrem 33 yaşında bir işçiydi. Bugün iyi çalışmıştı. 20 manatı vardı.
Zamanında okusaydı bugün bu durumda olmayacaktı. Babası, “Ekrem oğlum, oku, insan ol” derdi.
Yazık adam..
Eğer ona itaat etmiş olsaydı, bugün bu durumda olmayacaktı.
Köyün saygın bir öğretmeniydi, Kamil öğretmen.
Ah, ne kadar aptaldın.
Hava çok soğuktu.
Kış vaktinden önce gelmişdi. Üzerine giyindiği eski mont yamaklarla doluydu. Eşi Şehla bu montu o kadar dikmişdi ki.
Onun hiç kıymetini biliyormuydu ki? Hergün içiyor, onun gününü karartıyordu. Ama bir defa olsun Şehlanın ona karşı çıkdığını görmemişdi.
Yazık, çok, yazık oluyordu Şehlaya.
6 yıl önce evlilik hayatı kurmuşdu onunla.
Neden bu günlere kaldın Ekrem? - Bu soruları defalarca kendine vermiş, cevap alamamışdı.
Her sabah işçi pazarına gider, oturup müşteri, halk diliyle desek, işçiyi parasıyla, köle alan adamları beklerdi.
Düşünceler onun sonu olacakdı.
Eve varmışdı. Kapının zilini çaldı. Eşi Şehla kapıyı açdı. "İyi akşamlar, geç.."
Şehla Ekremin elinde ki, erzakları mutfağa götürdü. Ekrem de banyoya girdi. El-yüzünü yıkayıp, kurulandı.
"Baba,baba bak, resim çekdim." - Oğlu Tahir çizdiği evi Ekreme gösterdi. - " 5, güzel..."
Elektron kitap ve kısa bilgi : KitabYurdu.org
İbrahim Samiroğlu "Görünmeyen İşık" PDF
Kitabı sadece kayıtlı kullanıcılar indirebilir.
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz