John Gribbin "Bilim Tarihi" PDF

Bilimin bize evrendeki yerimiz hakkında öğrettiği en önemli şey özel olmadığımızdır. Süreç Kopernik'in dünyanın evrenin merke­ zinde olmadığını ileri süren on altıncı yüzyıldaki çalışmasıyla başladı ve on yedinci yüzyılın başında bir teleskop kullanarak dünyanın güneşin etrafında dolanan bir gezegen olduğunu kanıt­ layan Galileo'nun ardından ivme kazandı. Bunu izleyen yüzyıllar­ da birbiri ardına gelen keşif dalgalanyla gökbilimciler dünyanın sıradan bir gezegen, güneşin (Samanyolu galaksimizin içerisinde­ ki birkaç yüz milyar yıldızdan biri olarak) sıradan bir yıldız ve Samanyolu'nun (görünen evrendeki birkaç yüz milyar galaksiden biri olarak) sıradan bir galaksi olduğunu buldular. Hatta yirminci yüzyılın sonuna gelindiğinde evrenin bile bir tane olamayabilece­ ğini ileri sürdüler.
Tüm bunlar olurken biyologlar canlı maddeyi cansız madde­ den ayıran özel bir "hayat kuvvetinin" varlığının kanıtlarını bul­ maya çalıştılar ve bunda başarısız olarak yaşamın sadece görece karmaşık bir kimya formu olduğunda karar kıldılar. Tarihçiler açısından mutlu bir tesadüf eseri olarak, insan bedeninin biyo­ lojik araştırmasının başlangıcını simgeleyen temel olaylardan biri olan Andreas Vasilius'un De Humani Corporis Fabrica [in­ san Bedeninin Yapısı Üzerine) kitabı 1543 yılında Kopernik'in De Revolutionibus Orbium Coelestium'uyla [Göksel Kürelerin Devinimi Üzerine) aynı yılda yayımlandı. Bu tesadüf 1543 yılını, önce Avrupa'yı ardından tüm dünyayı dönüştürecek olan bilim­ sel devrimin başlangıcı için seçilebilecek uygun bir tarih haline getirdi .