Vi Keeland "Narsist" PDF
+18 bir kitap yorumu ile geldim bunu en başta belirtmek istiyorum çünkü okumayı sevenler ve sevmeyenler olabilir. İki yazarın kitaplarınada bayılıyorum. Vi Keeland ile ilk tanışmam Patron kitabı ile oldu ve sevmiştim. Narsist kitabını ise ilk çıktığı günden beri okumak için sabırsızlanıyordum. Çünkü bu tarz okumayı seviyorum ve eğleniyorum.
Soraya bir köşe yazarının asistanıdır ve her sabah olduğu gibi işe yetişmek için trene binmiştir. Yaşadığı bir aksilik sebebi ile oturduğu koltuğu değiştirir ve gözleri hararetli bir telefon konuşma yapan yirmilerinin sonundaki kıyafetinin paçalarından servet akan genç adama takılır. Genç adam aceleyle inerken cep telefonunu düşürmüştür ve Soraya ineceği durakta bunu farkederek yanına alır. Sonraki günlerde genç adama ulaşmaya çalışsada pek bilgi alamaz ve sonunda şirketini bularak oraya gider. Gördüğü muamele ise kapı dışarı edilmek olur. O da telefonu resepsiyona vermeden, içine birkaç hatıra bırakır.
Graham telefonunu düşürdüğünü bile farketmez. işkolik ve agresif bir kişiliğe sahiptir. Sekretinin telefonu ile kendisine hakaret eden kızın adını nasıl unutmadığına olan şaşkınlığı son bulmadan telefonun içindekileri görmesi ile ikinci bir şaşkınlık yaşar. Akşam evine gittiğinde dahi bu cüretkar kadının yüzünü merak etmekten geri duramaz.
Soraya babasının kendisine yaptıklarından ötürü güvensizdir. Graham’da daha önce yaşadığı ilişkiden sebep kimseye yeterince kendini açamaz. Ve bu durumlar ikilinin birbirlerine olan farklı tutumunu ortaya çıkaracaktır.
Kitabın başındaki gizem ve sonunda yaşanan bir olay sayesinde kitabı baya sevdim. Aralarındaki anlaşma şekli ve Soraya harikaydı. Graham’ın bir zorba olmaması ve o çocuk ruhu, kesinlikle okunmaya değerdi. Klasik yapıda karakterlerin okuması bir süre sonra bizleri sıkıyor. Bu sebepten alışılmış karakterlerin bir tık dışında kalmış olmaları mutluluk verdi. Kitaba sabah saatlerinde başlayıp akşam bitirdim. Bağımlılık yaptığı doğrudur. Kendini okutuyordu , yani uslubu ve dili akıcıydı. Okurken eğlendirdiğini de unutmayalımBu tarz kitaplar okumayı sevenler bu sözüm sizlere, baya baya seveceksiniz
Kitabın Konusu
Soraya bir köşe yazarının asistanıdır ve her sabah olduğu gibi işe yetişmek için trene binmiştir. Yaşadığı bir aksilik sebebi ile oturduğu koltuğu değiştirir ve gözleri hararetli bir telefon konuşma yapan yirmilerinin sonundaki kıyafetinin paçalarından servet akan genç adama takılır. Genç adam aceleyle inerken cep telefonunu düşürmüştür ve Soraya ineceği durakta bunu farkederek yanına alır. Sonraki günlerde genç adama ulaşmaya çalışsada pek bilgi alamaz ve sonunda şirketini bularak oraya gider. Gördüğü muamele ise kapı dışarı edilmek olur. O da telefonu resepsiyona vermeden, içine birkaç hatıra bırakır.
Graham telefonunu düşürdüğünü bile farketmez. işkolik ve agresif bir kişiliğe sahiptir. Sekretinin telefonu ile kendisine hakaret eden kızın adını nasıl unutmadığına olan şaşkınlığı son bulmadan telefonun içindekileri görmesi ile ikinci bir şaşkınlık yaşar. Akşam evine gittiğinde dahi bu cüretkar kadının yüzünü merak etmekten geri duramaz.
Soraya babasının kendisine yaptıklarından ötürü güvensizdir. Graham’da daha önce yaşadığı ilişkiden sebep kimseye yeterince kendini açamaz. Ve bu durumlar ikilinin birbirlerine olan farklı tutumunu ortaya çıkaracaktır.
Kitab Yorumu
Kitabın başındaki gizem ve sonunda yaşanan bir olay sayesinde kitabı baya sevdim. Aralarındaki anlaşma şekli ve Soraya harikaydı. Graham’ın bir zorba olmaması ve o çocuk ruhu, kesinlikle okunmaya değerdi. Klasik yapıda karakterlerin okuması bir süre sonra bizleri sıkıyor. Bu sebepten alışılmış karakterlerin bir tık dışında kalmış olmaları mutluluk verdi. Kitaba sabah saatlerinde başlayıp akşam bitirdim. Bağımlılık yaptığı doğrudur. Kendini okutuyordu , yani uslubu ve dili akıcıydı. Okurken eğlendirdiğini de unutmayalımBu tarz kitaplar okumayı sevenler bu sözüm sizlere, baya baya seveceksiniz