Murat Arslan - "İstanbul'un Antikçağ Tarihi" PDF
- Yazar:
-
Dil:
- Tür: Tarih | İnceleme-Araştırma
- Görüntülendi: 269
- Yüklendi:
- Yükledi:
Ġstanbul, tarihin her döneminde doğulular için batıya batılılar içinse doğuya ve kuzeye açılan bir kapı olmuĢtur. Aynı denizin sularıyla arınan dünyanın iki yanı, baĢka hiçbir yerde Ġstanbul‟da olduğu kadar birbirine yaklaĢmaz.
Onun iki kıta arasındaki bu doğal konumu, kenti tasvir etme çabasındaki pek çok yabancı gezgin ve araĢtırmacı için öncelikli ilgi alanını oluĢturur.
Bu entellektüel eğilim, bazen stratejik göndermeler barındıran askeri ya da idari öngörüler bazen incelikle süzülmüĢ felsefi görüĢler içerirken çoğu kez baĢtan çıkarıcı bir romantizm ile kentin doğu ve batı dünyaları arasında ge-çit olma vasfını betimleme çabası güder. Onların, makul gerekçelere da-yandırarak kenti köprü sıfatıyla imleyen yaklaĢımlarına karĢın; Ġstanbul bi-linen en erken dönemlerden itibaren baĢlı baĢına bir iskan alanıdır. BaĢka bir deyiĢle gelip geçenlerin yanında, bu tarihsel derinliğin kültürel birikim-lerini kimliklerinde taĢıyan, gelenleri konuk edip gidenleri uğurlayan kadim bir Ġstanbul ve ötelenmiĢ bir Ġstanbullu vardır. Ne yazık ki onlar, Hagia Sophia ve Süleymaniye Camii‟ni kucaklayan entellektüel ilgi ve akademik araĢtırma birikiminden bugüne değin kendi hisselerine düĢen payı alama-mıĢlardır. Bu eksiklik ilk bakıĢta, Ġstanbul tarihinin nispeten sınırlı bir süre-cini tanımlıyor gibi algılansa da; asıl sorun, aynı zamanda batı uygarlığının da temellerinde yatan humanitas kavramı gibi değerli bir dünya görüĢünün göz ardı edilmesinde açığa çıkar. Bu kitap, Ġstanbul‟un antikçağ tarihi gibi sınırsız uğraĢ ve sonsuz çaba gerektiren güç bir konuda eksikliklerin tespiti ve giderilmesi yolunda katkı sağlamak amacıyla atılmıĢ küçük bir adımdır. Bu adım, bundan sonra ko-nuyu çalıĢmak isteyen araĢtırmacılar için Ġstanbul‟un Klasik ve Hellenistik Dönem Tarihi‟ne iliĢkin temel kaynakların sistematik biçimde bir araya getirilmesini görev edinir. Bu yönüyle çalıĢmanın ani bir heves ve son za-manlarda popüler olan akımın ürünü olmadığı vurgulanmalıdır. Zira, kitabın yazılmasına 2006 yılının sonbaharında Uğur Dumankaya ile Dragos sahille-rinde yapılan bir yürüyüĢte, çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızın geçtiği Ġs-tanbul‟a duyulan hayranlığa karĢın, gerçekte onu ne kadar az tanıdığımızı keĢfettiğimiz hoĢ bir sohbet sırasında karar verilmiĢtir
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz