Refik Halid Karay "Tanrı'ya Şikayet" PDF
-
Dil:
- Tür: Hiciv-Mizah | Deneme
- Görüntülendi: 138
- Yüklendi:
- Yükledi:
“Ulu Tanrı, aman, halimize nazar kıl! Şimdi, bizi bir gün kabul edeceğin ‘Cennet’ ile ‘Cehennem’in işleriyle meşgul olacak sıra değil. Temmuzun ortasındayız; bu, zaten bir netameli aydır. Yeni tabirle -sen âlimsin, elbette manasını bilirsin- radikal bir düzene muhtacız. … Sen bunu yapmazsan, sanıyorum ki, harbe hazırlana hazırlana, yere, göğe, denize dinamit, gaz, bomba yığa yığa, pek yakında bizler, bizim küremizi kuyrukluyıldız haline sokup senin yıldızlarına, belki de dosdoğru sana saldırtacağız. İşi o derece azıttık, haberin ola! Hâşâ, elbette bilirsin!”
Tanrı’ya Şikâyet, insan canının hiçe sayıldığı, modernleşme adı altındaki ilerlemenin aslında makineleşmeden ibaret olduğu ve bu makinelerin katliam aracına dönüştüğü İkinci Dünya Savaşı yıllarını konu alıyor. Refik Halid Karay, hicivli kalemiyle ve trajik olaylara mizahla yaklaşmadaki başarısıyla okuyucusuna tam bir kara mizah örneği sunuyor.
[/center]
Refik Halid Karay Kimdir?
Mudurnu'dan İstanbul'a göçen Karakayış ailesinden Maliye Başveznedarı Mehmed Halit Bey'in oğlu olarak 15 Mart 1888’de İstanbul’da doğdu. Galatasaray Sultanisi'nde ve Hukuk Mektebi'nde okudu. Maliye Nezaretinde memur olarak çalıştı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra gazetecilik ile uğraşmaya başladı; Tercüman-ı Hakikat gazetesinde mütercimlik ve muhabirlik yaptı. Yazıları yüzünden ilk önce Sinop'a daha sonra Çorum, Ankara ve Bilecik'e sürgün olarak gönderildi. İstanbul'a dönünce bir süre Türkçe öğretmenliği yaptı. PTT (Posta Telefon Telgraf) Genel Müdürlüğü'ne getirildi. Bu sırada Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na üye oldu ve İstiklal Savaşı aleyhine yazdığı yazılarından ötürü vatan hainliği suçuyla yüzellilikler listesine girerek Beyrut ve Halep'te sürgün hayatı yaşadı.
Atatürk'e yazdığı şiir ve mektuplarla 150'likler listesindekilerin affedilmesinde çok büyük rol oynadı. Af kanunu ile yurda döndü, daha önceden çıkardığı Aydede adlı mizah dergisini tekrar yayınladı. Türk Edebiyatı'nda ilk defa Anadolu'yu tanıtan eserleri ile ismini duyurmuş, yergi ve mizah türündeki yazıları ile de ün yapmıştır. Gözleme dayanan eserlerinde, tasvirler, portreler, benzetmeler kullanarak, sade, akıcı dili, güçlü tekniği ile 20. yüzyıl romancıları arasında seçkin bir yere sahip olmuştur. İstanbul'u bütün renk ve çizgileriyle yansıtarak Türkçeyi ustalıkla kullanan Refik Halit, Türk edebiyatına birçok eser kazandırmıştır.
Yazar 18 Temmuz 1965’te İstanbul’da yaşamını yitirdi.
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz