Ben Tara Roya Baver. Annem bana "kötülük tohumu" derdi. İnsanlar için sadece Tara, ama o içinse ben Roya'dım.
Bir zamanlar ışığı aradım, fakat karanlık, beni daha derinlere çekti. Karanlık, bana ait bir yerdi; ondan kaçmak yerine, ona sığındım.
Işık yoktu hayatımda. Ama belki de bazen ışığın peşinden gitmek yerine, karanlıkta kendi yolumuzu bulmamız gerekir.
Bu, bir kaybın ardından yeniden doğma mücadelesi. Bir kızın, geçmişiyle yüzleşip, kendi yolunu bulma çabası. Tara Roya Baver, Savana şehrinde, on dokuz yaşında, en iyi keskin nişancı olarak tanınan bir isim. Ama onun hayatındaki en büyük mücadele, savaşta değil, kendi iç dünyasında, kendisiyle verdiği bir savaştır.
Hiçbir örgütle çalışmamaya yemin etmiştir, ama annesinin hayatı tehlikeye girdiğinde, en güçlü ve karanlık adamla, Arsen Lloyd Morana’yla bir anlaşma yapmak zorunda kalır. Morana, Savana’nın en güçlü suç lideridir ve Tara, onun karanlık dünyasında hayatta kalmak için kendi değerlerinden ödün vermek zorunda kalacaktır.
Her iki tarafın da derin sırları vardır ve bu sırlar, her şeyi değiştirecek güce sahiptir. Tara, hem kendi geçmişinden hem de Morana’nın karanlık dünyasından kaçmaya çalışırken, aynı zamanda ölümle yüzleşir. Kendisini, ölümle aşk arasında sıkışmış bulur.
Aşk mı daha güçlüdür, ölüm mü?
Ve bu oyun, baştan kartları yeniden dağıtacaktır.
Morana’nın dünyasında yalnızca karanlık vardır. Ama belki de, bu karanlık, Tara’nın karanlığıyla tanışacaktır.
Işık yok, umut yok; sadece bir yıldız var—sönmek üzere olan bir yıldız.
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz