Çağdaş Türk edebiyatının öncülerinden olan Ömer Seyfettin, yaşıtları gibi çalışmalarını roman üzerine değil, kendisine daha yakın bulduğu küçük hikâye türü üzerine yoğunlaştırmış; bir yandan çağdaş Türk hikâyeciliğinin ana temellerini atarken, bir yandan da özü ve anlatımıyla son derece kişisel bir hikâye evreni kurmayı başarmıştır. Ömer Seyfettin, Birinci Dünya Savaşı yıllarında halkın yiğitlik duygularını coşturmak amacıyla konularını çoğunu eski tarihlerden aldığı "Eski Kahramanlar" başlıklı tarihi epik hikâyelerle, Çanakkale Savaşı'ndan aldığı "Yeni Kahramanlar" başlıklı çağdaş epik hikâyelerle işlemiş; yenilgiyle sona eren savaş ertesinde artık yiğitlik hikâyeleri yazmanın anlamı kalmayınca, "Zamanın Yiğitleri" genel başlığı altında İstanbul kabadayılarını ele alarak eski yiğitlerle zamanın kof yiğitleri arasında karşılaştırma olanağı hazırlamıştır.
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz