Türkçetr
Mir.az » Blog » Kırmızı Kitap: Sessiz Doğanın Çığlığı

Kırmızı Kitap: Sessiz Doğanın Çığlığı

94
Kırmızı Kitap: Sessiz Doğanın Çığlığı

Bir zamanlar dünyada öyle canlılar yaşardı ki, onların nefesini yalnız rüzgar duyar, izlerini ise yalnız kum hatırlardı. Onlar hakkında ne bir roman yazılmıştı, ne de bir fotoğraf çekilmişti. Ve insanlar onların yok oluşunu fark etmedi… ta ki Kırmızı Kitap konuşana kadar.

Kırmızı Kitap nedir?

Masallardan çıkmış gibi duran bu isim, aslında bir kurgu değil — gerçekliğin en hüzünlü günlüğüdür. Bilimsel adıyla “Nesli Tehlike Altında Olan Hayvan ve Bitkiler Kitabı”, yani Kırmızı Kitap, doğanın sesini belgeye dönüştüren en kıymetli kaynaklardan biridir. Azerbaycan'ın resmi devlet yayını olan bu kitap, her on yılda bir güncellenir ve ülkedeki tehdit altındaki türleri tek tek listeler.

Neden “kırmızı”?

Kırmızı – dur, dikkat et, tehlike var. Kırmızı Kitap da aynen bu mesajı verir: “Dur. Dinle. Bu canlılar yok olmak üzere.” 1970’li yıllarda dünyada kabul gören bu renk seçimi, zamanla ekolojik bir sembole dönüştü. Artık bu ismi duyduğumuzda aklımıza önce tehlikedeki hayatlar gelir.

Kırmızı Kitap Azerbaycan’da nasıl ortaya çıktı?

Azerbaycan’ın ilk Kırmızı Kitabı 1989 yılında yayımlandı. O dönemde kitapta 108 hayvan ve 140 bitki türü kayıtlıydı. 2013’te çıkan ikinci baskıda ise 223 hayvan, 300’den fazla bitki ve mantar türü yer aldı. Her bir tür hakkında bilimsel tanımlar, yaşam alanı, tehdit sebepleri ve korunma önerileri bulunur.

Bu kitap sadece bilim insanları için değil. Aynı zamanda biz — sıradan insanlar için bir ayna. Doğaya nasıl davrandığımızı, onu ne ölçüde koruyup koruyamadığımızı gösteriyor.

Peki bu kitap bize ne söylüyor?

Çoğu insan böyle kitapların sadece biyoloji okuyanlara hitap ettiğini düşünür. Ama bir anlığına hayal edelim: Sabah açan bir menekşe kokusunu artık duyamayacağımızı, dağlarda kelebeklerin süzülmediğini... Bu kitap yokluğun gelecekteki hatırasını yazıyor. Ve biz o hatırayı yaşamadan önce, bu satırlarla yüzleşerek belki bir şeyleri değiştirebiliriz.

Kırmızı Kitap’ta kimler var?

Kitapta adını bile duymadığımız canlılar var:
Kafkas leoparının sessizce ormanlardan çekilişi,
Talış hurmasının sadece birkaç ağaçla var olma çabası,
Hazar fokunun sanayi atıklarıyla boğulan sesi...

Bu liste sadece bir “kayıplar listesi” değil, her tür bir hikâyedir. Ve bu hikâyeler, onları dinledikçe yaşamaya devam edecek.

Kırmızı Kitap’a nasıl ulaşabiliriz?

Bu kitabı edinip içindeki sırlarla tanışmak isteyenler, onu Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi’nin yayınlarında, ekolojik portallarda ve kütüphanelerde bulabilir. Dijital formatta ise bazı bölümleri açık veri kaynaklarında paylaşılıyor.

Ve en önemlisi: Biz ne yapabiliriz?

Doğaya müdahalemizi minimuma indirelim.
Nadir gördüğümüz bitkileri koparmayalım.
Hayvanların yaşam alanlarına saygı gösterelim.
Kırmızı Kitap’tan öğrenelim ve başkalarına da öğretelim.

Kırmızı Kitap sadece bir liste değildir. O, doğanın bize yazdığı açık bir mektuptur. Her sayfası bir çağrı, her cümlesi bir dua, her tür bir emanet.

Son olarak

Bu dünyada her canlının bir görevi vardır. Kimisi oksijen üretir, kimisi toprağı zenginleştirir, kimisi sadece güzellik katar. Ama biri yok olduğunda, diğeri de sarsılır. En sonunda ise insan kendi yok oluşuyla yüzleşir.

Kırmızı Kitap bir hikâyedir – henüz tamamlanmamış bir hikâye. Onu okuyarak bu hikâyenin kahramanı olabiliriz. Yoksa sadece son cümlede yazan “artık çok geçti” sözünün tanığı…



Yorumlar 0

Bir yorum Yaz
Henüz yorum yok ama ilk yorumu yazan siz olabilirsiniz.!

Bir yorum Yaz