Elinizdeki kitap, otuza yakın dilde, dünyanın hemen her köşesinde yayımlandı ve milyonlarca okura ulaştı. Bu kitapta “zaman” bilmecesinin ta kendisi söz konusu. Bu bilmece, doğal gibi görünen olaylara şaşmayı henüz unutmamış olan çocuk ve yetişkinleri aynı derecede düşündürecektir. Momo’nun öyküsü, yeri belli olmayan bir hayal ülkesinde ve belirsiz bir şimdiki zamanda geçmektedir. Ancak öykü, prenslerden, büyücülerden, perilerden söz etmemektedir. Simgeler tümüyle günümüz yaşamından alınmıştır. Momo’da insan ilişkilerinin nasıl daraldığının, insanların sevgi, dostluk ve arkadaşlık değerlerinden nasıl yoksunlaştırıldığının eleştirel bir anlatımını bulacaksınız. Yazar; sürüleştirilen, yaşamına ve zamanına el konulan insanı, bir masal akıcılığında anlatmaktadır. Bu bir masal mı? Kavram, romantiklerin anladığı biçimde alınırsa, evet. Çünkü, gerçek ve hayal, şiirsel bir biçimde iç içe geçmiştir. Ancak kitap, insanın, günümüzdeki ve gelecekteki can alıcı sorunlarını da içermektedir. Öyleyse, bu kitap daha çok bir romana mı benzemektedir? iyisi mi, biz, bu bir masal-romandır diyelim… ilk basımı 1984’te gerçekleştirilen Momo’nun ikinci basımını yoğun talep üzerine okura sunuyoruz. İnsanların bugünkünden bambaşka dillerde konuştuğu çok çok eski zamanlarda sıcak ülkelerde kocaman, görkemli kentler vardı. Bu kentlerde kralların, imparatorların sarayları yükselir; geniş caddelere daracık sokaklar açılır, altın yaldızlı mermer heykellerle süslü tapınaklar göz kamaştırırdı. Buralara başka yerlerden gelmiş çeşitli eşyaların alınıp satıldığı rengârenk pazar yerleri kurulur ve insanlar büyük, geniş alanlarda öbek öbek toplanarak günün önemli olaylarını aralarında görüşüp, tartışırlar ya da birileri konuşur, öbürleri dinlerdi
Yorumlar 1
Bir yorum Yaz