Türkçetr
Mir.az » Kitaplar » Asude "Aşk ve Nefret Arasında" PDF

Asude "Aşk ve Nefret Arasında" PDF

Asude "Aşk ve Nefret Arasında" PDF
  • Değerlendirme: 8
  • Yorumlar: 1
Popülerlik 100% 100%


Dikkat Çekenler
(Kitaptan Alıntı)
Nami’nin kocası sırtı üstü yere yapışırken Nami de şaşkınlıkla karşısındaki kişiye bakıyordu. Nasıl olur? Nasıl bulmuştu burayı, buraya kadar nasıl gelmişti?

Şaşkınlığı geçmemişti anca kendini toparlamayı başarıp köşeye sindi ve dehşetle iki adamı izledi.
Kang yere kapaklanmışken sinirle döndü ve kendisini yere savuran kişiyi görmeyi denedi.
Yüzünü çevirir çevirmez de suratında keskin bir acı hisseti. Öylesine güçlü bir yumruk yemişti ki çenesinin yerinden çıktığını sanmıştı.
Sinirden gözü dönmüş halde ayağa fırlarken kendisine aynı nefretle bakan adamı gördü.
Myun adama bir tane daha geçirmek için öne atıldı ve onu şaşkınlık anında yakalayıp sağdan sert bir kroşeyle Kang’ı yeniden yere yıktı.
“Seni pislik” diyerek yerde ağzı kanlar içinde çöken adamın başına geçti ve yakasından tutup sert bir yumrukla onu arkaya savurdu.
Kang ağzındaki kanı tükürdü ve Myun’a sırıttı.
“Demek ölmeye geldin?” diye sordu.
Myun cevap vermeden adamın üzerine yürüdü ve bu sırada kendi de sağlam bir yumruk yiyerek sağa yalpaladı. Çenesini eliyle ovuşturup hızla ayağa kalkmış olan Kang’ın beline dolandı ve onu kaba tahtadan kulübenin
duvarına sertçe çarptı. Ardından sağlı sollu yumruklarla adamı hazırlıksız yakaladı. Ancak midesine ağır bir darbe alınca acıyla iki büklüm oldu.
Kang bu fırsatı kaçırmadı ve yere doğru eğilen Myun’un suratına hızla bir yumruk savurdu. Myun düşmeden kendini toparladı ve dudağındaki kanı silerken Nami’ye baktı.
Kızın korku dolu bakışları üzerindeydi ve Myun buna katlanamıyordu. Bu adamı yıkıp onun acılarına son vermek istiyordu ancak Kang’ın cüssesi kendisininkinden iriydi ve normalde iyi olduğu bu konuda adama bir türlü galip gelemiyordu.
En sonunda birbirini avlamaya odaklı iki saldırgan hayvan gibi tekrar buluştular ve Myun’un adamın böbreğine indirdiği yumruk nihayet etkili oldu ve Kang acıyla yere düştü. Myun atılıp onun boynuna doladı ellerini ve
gücünün tükenmesini sağlayana kadar yüzünü dağıttı.
Nami de kendinden geçmiş gibi, gözlerini kırpmadan olanları izliyordu. Myun’un Kang’ı öldüreceğinden korktu.
“Öldüreceksin onu” diyerek bağırdı ve durmasını söyledi. Şüphesiz o aşağılık adamın ölmesini çok isterdi ancak kimsenin kendisi yüzünden katil olmasını istemiyordu. Hele sevdiği adamın asla.

Nami’den boşanacaksın? Duydun mu beni seni su katılmamış ayı.” Dedi ve Kang da kendine gelip ona alayla güldü.
Bunun üzerine Myun sert bir yumruk daha atıp adamın tüm vücudunun acıyla irkilmesine neden oldu.
“Nami’den boşanmayı kabul etmezsen yemin ediyorum seni burada öldürürüm. Duyuyor musun beni? Sakın beni hafife alma” dedi ve tekrar “Duydun mu?” diye bağırdı.
Ardından ceketinin cebinden çek defterini çıkardı ve Nami’ye döndü
“Borcunuz ne kadar?” diye sordu.
Nami kendine gelememişti henüz ve tüm bildiklerini unutmuşken bu soruya ne cevap vereceğini düşündü bir süre. Soruya odaklanamadan Myun’un yüzüne öylece bakıyordu. En sonunda Myun kızın cevap vermeyeceğini
anlayarak yüklü bir çek imzaladı ve Kang’ın suratına fırlattı.
Ayağa kalkmadan önce bir yumruk daha geçirip adama tekrar sordu:
“Boşanmayı kabul edeceksin? Yoksa tüm pis işlerini delilleriyle polise ihbar ederim” dedi ve Kang’ın nihayet başını sallamasıyla çullandığı adamın üzerinden kalktı.
Kalkar kalkmaz Nami’ye doğru yürüdü ve dizlerini karnına çekmiş korkuyla oturan kızın yanına çöktü “iyi misin?” diye sordu.
Nami cevap vermedi ve genç adamın gözlerine dalıp gitti. Myun bu sırada içinden taşıp gelen sarılma güdüsüyle kıza yaklaştı tam dokunacakken:
“Dokunma bana” diye bağırdı Nami ve gözlerinden akan yaşları hızlıca sildi.
Myun onu dinlemedi ve kendi acıyla sızlayan bedenine rağmen kızın koluna yapıştı. Nami sertçe kolunu çekti ve ayağa kalktı. Myun pes ederek duvara tutunup kendi bedenini kaldırmak istedi ancak midesine yediği yumruğun
acısıyla “Ahhh” diye bir inilti çıkardı.
Nami korkuyla baktı sevdiği adama ancak ne iyi olup olmadığını sordu ne de ona yardım etmek için bir harekette bulundu. Dudağı kanamış, kaşı yarılmıştı. Ona üzülse de bunu belli etmedi.
Kang yerde yarı baygın halde yatarken Nami önden çıkıp ağlaya ağlaya orman yolunda yürürken Myun da acıyla kıvranmasına rağmen hızlandı ve kıza yetişti.
Onun kolunu tutarak kendine çevirdi ve kızın akan gözyaşlarına hazırlıksız yakalandı.
“İyi misin sen? Bir şey yapmadı değil mi o pislik sana?” diye sordu ancak, Nami arkasını dönüp yürümeye devam etti.
“Nami yaaaa!” diye bağırdı Myun. Bu sinirli ve güçlü ses Nami’yi yerine çiviledi.
“Kimden bahsediyorsun? Hangi pislikten? Hayatım pisliklerden geçilmiyor da..” diye cevabı yapıştırdı Nami ve Myun’un gergin yüzüne ve sinirle kasılan gözlerine yeni şimşekler doldu.
Midesini tuta tuta kızın ardından yürürken yeniden onun kolunda yakaladı ve bu sefer bakışları Nami’nin ayaklarına gitti. Küçük çiziklerle berelenmiş çıplak ayağına bakarken siniri bir nebze geçmişti.
“İyi misin, Nami Tanrı aşkına cevap ver, iyi misin?” diye sordu. Nami bakışlarını kaçırdı.
“Değilim lanet olsun, hiç iyi değilim” dedi ve gözyaşlarını silmeyi umursamayarak ağlamaya başladı.
Myun kollarıyla kıza sarılmak için öne atıldı ancak Nami arkaya doğru geriledi ve bu sarılışa izin vermedi.
“Bana dokunma dedim” diye karşılık verdi kız ve ormana doğru yürüdü. Daha doğrusu koştu.
Myun ona birkaç saniyede yetişti ve omuzlarından tutup kendine çevirdi. Bu sefer kendisine engel olamayacaktı.
5 saat önce
Myun gece yarısı olmasına rağmen oteldeki ofisinden çıkmadığı gibi, saatlerce bir şey yememiş, içmemiş, kendini avutmak için herhangi bir girişimde bulunmamıştı. Sadece boşluğa dalmış ve sevdiği kızı büyük bir öfkeyle
yad etmişti.
Her saniyesini onu düşünerek geçirdiği ofisinde cep telefonunu kapatmış, normal telefonu meşgule almış ve ne yapacağını düşünerek kararsız saatler yaşamıştı.
Saat gecenin 1’ydi ve aniden yerinden kalktı. Gücünü toplamak ister gibi gerindi ve cüzdanını, telefonunu kontrol ederek ofisten çıktı. Bir de arabasının anahtarlarını aldı.
Kasabaya doğru sürdü arabasını ve eskiden evinde çalışan ajummanın kapısına dayandı. Kadının kocası bu saatte gelen ve kapıyı kırarcasına çalan adama öldüren bir sinirle açtı kapıyı ve gördüğü kişiyle öfkesi şaşkınlığa döndü. Karısı da kimin bu saatte geldiğine merak ederek kocasının arkasında belirdi.
“Bay Myun” dedi kadın ve gözlerini ovuşturup yanlış görüp görmediğini kontrol etti. Evet eski patronu gecenin şu saatinde kapısında dikilmişti.
Asude "Aşk ve Nefret Arasında" PDF
Kitabı sadece kayıtlı kullanıcılar indirebilir.

Yorumlar 1

Bir yorum Yaz
  1. Ziley
    Ziley
    Misafir
    Kitaplar indirdi görülüyor ama açılmıyor neden.

Bir yorum Yaz