Deniz Karakurt "Aktarma Sözlüğü (Türk dillerinden Anadolu Türkçesi’ne)" PDF
- Yazar:
-
Dil:
- Tür: Dilbilgisi | Türkçe Dili
- Görüntülendi: 264
- Yüklendi:
- Yükledi:
Türkçe tarih içerisinde pek çok kola ayrılarak Dünya’nın değişik bölgelerine yayılmıştır. Bu kollar her ne kadar Türkçe çatısı altında yer alsalar da farklı isimlerle anılmıştır, çünkü bağımsız birer dil olma niteliği kazanmışlardır. Bu yayılma süreci içerisinde yabancı diller ile etkileşime giren Türk dilleri pek çok yabancı kelimeyi dil varlığının içerisine katmıştır. Bu kaçınılmaz bir durumdur ve yeryüzündeki tüm diller için geçerlidir. Dolayısıyla yabancı kelimelerin belirli bir oranda varlığı bir dil için endişelenilecek bir durum değildir. Fakat öteki taraftan dilin kendi olanakları ile karşılanabilen bir kavram için yabancı bir sözcüğü kullanmanın ne kadar gerekli ve mantıklı olduğu da tartışmalı bir konudur. Bu sözlükte şu anda günümüzde var olan tüm Türk kökenli diller taranarak, Türkiye Türkçesi’ne (büyük oranda Anadolu Türkçesi’ne) söyleyiş açısından uygun olan Türkçe kelimeler aktarılmaya çalışılmıştır. Böylece pek çok yabancı kaynaklı kelimeye de karşılık bulunmuş olmaktadır. Yapılan çalışmada kesinlikle her sözcük aktarılacak diye ısrarcı olunmamış, mümkün olduğunca Anadolu Türkçesi açısından söyleyiş kolaylığı ve kulağa uygunluk dikkate alınmaya çalışılmıştır. Elbette ki yine de bazı yerlerde zorlanmalar da bulunduğu görülecektir, çünkü söyleyiş kolaylığının nesnel kriterlerinin olmadığı da bir başka gerçektir.
Bu sözlükte bulunan sözcüklerin hiçbirisi yazarın kendisi tarafından türetilmiş değildir. Neredeyse tamamı binlerce yıllık kültür birikiminin bir sonucu olarak halk ağızlarında kendiliğinden ortaya çıkmış kelimelerdir. Çok az bir bölümü ise devlet kurumları tarafından türetilmiş ama toplumsal kabul görmüş sözcüklerdir. Aktarma yapılırken kelimelerin neredeyse yüzde seksen kadarı, aynen olduğu gibi hiçbir değişiklik yapılmadan aktarılmıştır. Geriye kalan az bir kısmında Anadolu Türkçesi’ne uyarlama amacıyla çok küçük ses değişiklikleri yapılmış olup bu değişikliklerde kelime başına bir veya iki harfi geçmemiştir. Çok nadiren ise asıl anlamdan tümüyle kopmamak kaydıyla bazı anlam kaydırmaları yapılmış olup, bu durumda ise asıl anlam yine verilmiştir.
Bu sözlüğün hazırlanabilmesi için uzun yıllar boyunca çok geniş kapsamlı bir tarama yapılmıştır. En büyük güçlük ise yabancı kökenli kelimeleri ayıklamak olmuştur. Türkçe gibi görünen ama yabancı dillerden gelen sözcükler en büyük yanıltıcılardır. Bu sözcükler o derece Türkçeleşmiş ve kulağa o kadar uyumludur ki yabancı kökenli olduklarını kaynak taraması yapmadan anlamak mümkün değildir. Bunlar da her ne kadar artık Türkçe’nin ayrılmaz bir parçası olsalar da yine de sözlüğün kapsamı dışında bırakılmışlardır elden geldiğince. Yine de anlaşılamayan ve gözden kaçanlar elbette ki olmuştur. Bazen de alternatifi bulunmayan yabancı kelimeler köken belirterek verilmiştir.
Türkçe’nin söz varlığında zaten bulunan kelimelerin neredeyse tamamı yine sözlüğe katılmamıştır. Yalnızca yeni sözcüklerin eklenmesi amaçlanmıştır. Fakat tesadüfi olarak Anadolu Türkçesi’nde yer alan pek çok sözcüğün de yer almış olması kaçınılmazdır. Ayrıca devlet kurumları tarafından masa başında türetildiği zannedilen pek çok örneğin de aslında halk dilinden alınarak kullanıma sokulmuş olduğunu gösteren pek çok örnek de sözlükte yer almıştır.
Her ne kadar yazarın emeği ve harcadığı zaman bu sözlüğü kendisine ait kılsa da bu sözlükteki her bir kelime geçmişiyle ve geleceğiyle, yayıldığı tüm coğrafya itibariyle Türk Milleti’ne ve Türki kökenli uluslara aittir. Bu nedenle hiçbir çekince duyulmaksızın kaynak göstermek kaydıyla istenildiği kadar alıntı yapılabilir, kopyalanabilir, kullanılabilir. Müsterih olunması gereken diğer bir husus ise bu sözlükteki hiçbir sözcüğün uydurma olmayışıdır. Kaynak kontrolü ile bu durum rahatlıkla teyit edilebilir.
Sözlüğün amacı yabancı dillerden arındırılmış mutlak Öz Türkçe bir dil oluşturmak kesinlikle değildir. Böyle bir şeyin olması da zaten mümkün değildir. Ancak yine de pek çok yabancı kelimeye bizzat halk kültürünün karşılık üretebildiği de rahatlıkla görülecektir. Bu sözlüğün içerisinden herkes birkaç kelimeyi günlük hayatın içerisinde kullanabilirse Türkçe’nin zenginliği ve söyleyiş gücü artacaktır. Özellikle kitap veya dergi, gazete yazarlarının ve bilimsel eserler üretenlerin fazla değil üç veya dört kavramı bile kullanmaları önemli bir katkı sağlayacaktır.
Ancak sözlüğün hazırlanması aşamasında net olarak tespit edilmiş olan husus, Dünya’da hemen her alanda Latinceyi esas alan bir bilim dilinin gelişmiş ve gelişmeye de devam etmekte olduğudur. Maalesef tüm Dünya’da herhangi başka bir dil içerisinde bu duruma ikinci bir alternatif oluşturulabilmiş değildir. Elektronik araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte İngilizce de teknolojik kavramları da adlandırmada kullanılan tek dil haline gelmiş durumdadır. Tam da bu noktada Türkçe için söylenebilecek en önemli şey, bir an önce bilim ve teknoloji kavramlarının karşılıklarının oluşturulması gerekliliğidir. Bu çalışmada buna öncülük edebilecek örneklere de yeterli olmasa da yer verilmeye çalışılmıştır. Fakat kavramlar yine halk ağzından alınmış olduğundan kapsam sınırlı kalmıştır. Çünkü bilim dili üretebilmek için halk ağzı bir yere kadar etkili olmakta, belirli bir aşamadan sonra yetersiz kalmaktadır. Fakat hiç olmazsa toplum tarafından da kullanılan bazı temel kavramlara karşılık üretilebilmiş olduğu görülecektir.
Ayrıca bu sözlüğün etimoloji çalışması yapanlar için de önemli bir boşluğu doldurarak katkı sağlaması amaçlanmıştır. Fakat uzun çözümlemeler yerine birkaç kelimelik açıklamalar yeterli görülmüştür. Yalnızca kitabın sonunda bazı sözcüklerle ilgili görüşlere yer verilmiştir. Buradaki amaç pratik kullanım olduğu için hangi sözcüğün nereden kaynaklandığı veya anlamının ne olduğu çok gerekmedikçe uzun uzun anlatılmamıştır.
Bu çalışma aynı zamanda en yaygın gündelik kullanım alanlarının ve bilim dallarının içerdiği terimlerin kısmen de olsa Türkçe karşılıklarını anlaşılır ve uygulanabilir bir biçimde derlemeyi amaçlamaktadır. Yıllar süren kişisel derleme çalışmalarından ve tamamen geleneksel kaynaklardan yararlanılarak ortaya çıkan bu eser için Orta Asya kökenli kelimeler, diğer Türk lehçe ve şiveleri, Asya Türk Devletlerinin resmi dilleri ve Anadolu halk ağzı titizlikle incelenmiş ve sözcükler kullanım kolaylığı ile terimsel nitelik taşıma ölçütlerine göre toplanarak değerlendirilmiştir.
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz