Mar Yeşua "Urfa ve Diyarbakır'ın Felaket Çağı" PDF
Vakaeyinameler, Süryani yazınında önemli bir yere sahiptir. Hıristiyanlıktan sonra yazılan bu halkçı kronikler, dönemlerinin özgün başyapıtlarıdır. Tarihsel süreçte vakanüvistlerin tarihe bakışı genellikle "sultanların" gözünden olmuştur. Her şey "sultanın" zaferiyle sonuçlanırken, başarısızlıkları göz ardı edilirdi. Sokaktaki insanın yaşamı ise önemsenmezdi.
Aslında Süryani vakanüvistlerinin de aldığı temel miras budur. Mezopotamya'yı yöneten krallar için yazılan tabletlerde tarih hep Asur, Babil kralları ve Aramî prenslerinin gözünden yazılmıştır. Süryani vakanüvistleri bu mirası devralmalarına rağmen, Hıristiyanlık, diğer alanlarda olduğu gibi Süryani yazınını da etkilemiştir. Hıristiyanlıktan sonraki vakanüvistler genellikle rahip sınıfından olup, yeryüzündeki bir "sultana" bağlı değillerdir. Artık onlar "göklerin krallığına" bağlıdırlar. Bu öge, devlet kiliseleri için geçerli değildir. Ancak Süryani Kilisesi hiçbir zaman devlet kilisesi olmadığından, tarih artık yeryüzündeki "sultanın" değil, göklerdeki "Kral'ın" adına yazılmıştır. Yaşanan tüm olayların nedeni, insanların Tanrı'ya karşı yaptıkları kötülüklerin cezalandırılmasından kaynaklandığına inanılır. Savaşlar, kıtlıklar, büyük depremler, Tanrı'nın her "kulunu" doğru yola getirmek için yolladığı işaretler olarak görülür.
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz