Antonio Sagona , Paul Zimansky "Arkeolojik Veriler Işığında Türkiye'nin En Eski Kültürleri" PDF
Anadolu Arkeolojisine Genel Bakış
Ülkemizin kültür mirası, genellikle Efes, Bergama, Boğazköy gibi tanınmış antik kentlerle özdeşleştirilmiştir. Ancak uygarlıkların oluşum süreçlerini ve daha eski dönemleri aydınlatan kazılar uzun süre ihmal edilmiş; Erken Cumhuriyet döneminde yapılan kazılar Alışar, Alacahöyük, Troya gibi birkaç merkezle sınırlı kalmıştır.
Sınırlılıkların Sonuçları
Araştırma eksiklikleri, uygarlıkların gelişim süreçlerinin yeterince öğrenilip benimsenmesini engellemiş; bilgiler kalıp hâlinde ve ezber düzeyinde kalmıştır. 1950'lerden sonra Anadolu arkeolojisi durağan bir döneme girmiş, çok az yeni bilgi üretilmiştir.
Oysa çevre ülkelerde yoğun kazılar yapılmış, önceden bilinmeyen kültürlerin izleri ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda Anadolu'nun tarih öncesi ve öntarih çağları, Balkan, Ege ve Yakındoğu uygarlıklarının gölgesinde kalmıştır.
Canlanma: Kurtarma Kazıları ve Yeni Keşifler
1968 Keban Barajı alanındaki kurtarma kazıları bir ivme ve heyecan yaratarak tüm ülkeye yayılmış; Türkiye'de bir "arkeoloji patlaması" yaşanmıştır. Bugün hâlâ bölgesel olarak en az araştırılmış ülke konumunda olmamıza rağmen, son 20–30 yılda ortaya çıkan bulgular dünya uygarlık tarihine bakışımızı değiştirecek kadar çarpıcıdır.
Yeni Kazı Yerleri ve Bulguların Önemi
Alacahöyük ve Çatalhöyük'ün yarattığı şaşkınlıktan sonra, günümüzde Göbekli Tepe, Körtik Tepe, Aşıklı Höyük, Tepecik-Çiftlik, Seyitömer ve Küllüoba gibi pek çok kazı alanında elde edilen yeni veriler, geleneksel kalıpları ciddi şekilde zorlamaktadır. Bu yeni tabloyu tam olarak anlamak zaman gerektirse de, elde edilen sonuçlar bütünsel ve dönemsel bakış açılarını güçlendirerek kültürel sürekliliği göstermektedir.
Sonuç
Araştırmaların sınırlı olduğu dönemlerin ardından gelen yeni keşifler, Anadolu'nun uygarlıkların gelişiminde taşıdığı önemi yeniden görünür kılmıştır. Mevcut veriler, düşünce sistemimizi zorlamakta ve uygarlık tarihine dair algımızı yeniden şekillendirmektedir.
Yazarlar ve Uzmanlıkları
Kitabın sunuşunda katkıda bulunan Mehmet Özdoğan.
Melbourne Üniversitesi'nde arkeoloji profesörü olan Sagona, Society of Antiquaries (Londra) ve Australian Academy of Humanities üyelerindendir. Alan çalışmaları Türkiye, Kafkasya, Suriye ve Avustralya'da sürmektedir.
Stony Brook Üniversitesi'nde arkeoloji ve eskiçağ tarihi profesörü olan Zimansky, Irak, İran, Suriye ve Türkiye kazı çalışmalarına katılmıştır. Uzmanlık alanları Hitit ve Urartu kültürleri, ilk kentler ve Önasya dilleridir.
Yorumlar 1
Bir yorum Yaz