1895'te İstanbul'da doğan Nahid Sırrı Örik tuhaf bir adamdı. Babasının büyük bir konağı vardı, çocukluğu zenginlik içinde geçti. Ama hiçbir okulu bitirmedi. Galatasaray'a girdi, bıraktı. Hukuk'a başladı, onu da yarıda bıraktı.
1931'de doğmuş, Stanford'da yıllarca ders vermiş. Ama onun asıl işi insanların kafasındaki karışıklığı çözmek. Grup terapisi diye bir şey var - bir sürü insan toplanıp dertlerini konuşuyor. Yalom bunu çok iyi biliyor.
1940-cı ildə Montevideoda anadan olan Eduardo Galeano ömrü boyu Latın Amerikasının dərdini yazdı. Jurnalist kimi işə başladı, sonra yazıçı oldu. Amma əsl şöhrəti "Latın Amerikasının Açıq Damarları" kitabı ilə gəldi.
Nilgün Marmara, 1958 yılında İstanbul Moda’da doğdu. Balkan göçmeni bir ailenin çocuğuydu. Orta öğrenimini Kadıköy Maarif Koleji’nde tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde kısa bir süre eğitim aldı. Ardından
Ahmet Ümit, Türk polisiye edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. 1960 yılında Gaziantep'te doğan ünlü yazar, şiir ve öyküden başlayarak polisiye romana uzanan geniş bir edebi yelpazede eserler vermiştir. Eserleriyle
Judith Butler, 24 Şubat 1956’da ABD’nin Ohio eyaletinde doğdu. Felsefe ve toplumsal cinsiyet teorisi alanında yaptığı çalışmalarla modern düşüncenin en etkili isimlerinden biri oldu. Onu özel kılan, toplumsal cinsiyetin doğuştan gelen bir gerçeklik
Ahmet Arslan, 1944 yılında Erzurum'da dünyaya gelmiştir. Türk felsefe tarihinde önemli bir yere sahip olan Arslan, özellikle İslam felsefesi ve Antik Yunan felsefesi alanlarındaki çalışmalarıyla tanınmaktadır.