Samuel Beckett'in tüm sanatı, bireyin anlamlandıramadığı, sancılı bir varoluş serüveni içinde acı çekmesi üzerine kuruludur. Beckett, Descartes'ın ünlü söylemini adeta "Acı çekiyorum, o halde varım" biçiminde yeniden dile getirmiştir. Yarattığı karakterler, dış dünyanın "fiyasko"sundan kaçmaya çalışan, yalnız, yorgun ve bireyci karşı-kahramanlardır.
Beckett'in ilk eserlerinden biri olan "Aşksız İlişkiler", onun yazarlığında ve dünya edebiyatında yabancılaşmayı uç noktalara taşıyacak karşı-kahramanlarının öncüsüdür. Modern dünyanın anlamsız kaosuna teslim olmak istemeyen, akıl ve mantığının dışında akıp giden günlük yaşam karşısında yalnızca bir izleyici, hatta kimi zaman bir röntgenci olmayı tercih eden eylemsiz bir isyankardır.
Dante'yi sevgiyle okuyup anlamaya çalışan Belacqua Shuah, adını da "İlahi Komedya"dan almıştır. Bir şair ve Batı dilleri öğrencisi olan Belacqua, içkiye düşkün, sarsak ve pasaklı bir karakterdir. Dublin'in alaycı bir dille betimlenen küçük burjuva ve entelektüelleriyle başı derttedir. Bedeni ve onun ait olduğu dış dünyayla zihni arasında bir uçurumun farkındadır. Kalbinin ait olduğu yerin bir akıl hastanesi olduğuna inanır. Tıpkı tanıdığımız diğer Beckett karakterleri gibi bir bisikleti, bir kadına tercih eder; aşk ve sevgi ona çok uzak kavramlardır. Kadınlarla yaşadığı ilişkiler grotesktir. Belacqua'nın içindeki karanlık dünyayı asla anlayamayacakları ve onun acı dolu varoluş serüvenine hep şüpheyle bakacakları için, birlikte olduğu kadınlar ironik bir şekilde ölerek hayatından çıkarlar.
Öyküler, Belacqua Shuah'ın öğrenciliğinden bir ameliyat sırasında narkoz sonucu ölümüne kadar olan yaşamını kronolojik bir akışla anlatır. Ancak her biri aynı zamanda bağımsız ve kendi içinde bir bütün olarak da okunabilir. "Dante ve Istakoz" adlı çarpıcı açılış öyküsü, Beckett'in yazınında acı çeken karşı-kahramanların ilk ve ebedi çığlığını duyurur. Belacqua, canlı canlı kaynatılan ıstakoz için çabuk bir ölüm diler: "Tanrı bizimledir. Değil ama." Beckett'in dünyasında hiçbir ölüm çabuk değildir; çünkü tüm yaşam bir ölüm sürecidir.
Beckett'le henüz tanışmamış olan tüm modern edebiyat tutkunlarına önerilir.
Yorumlar 0
Bir yorum Yaz