Düz Dünyacılar – Sezgin Kaymaz’dan Sınırları Zorlayan Bir Hikâye
“Kendi karşısına çıksa, kendi bile kendinden korkardı.” Çünkü o, gördüğün en iri köpeğin yanında çay bardağı kalacağı devasa bir azmandı. Bir hırlasa asfaltı delen hilti, bir havlasa gök gürültüsü gibi ses çıkarırdı. Korkunçtu, evet. Ama gördüğü onca eziyete rağmen ne insana ne hayvana zarar vermemişti. Fenalık etmekten kaçınır, mecbur kalmadıkça kimseye ilişmezdi.
Düz Dünyacılar, üç köpeğin, arafta sıkışmış bir merhumun, düz dünyacı bir meleğin ve apartman sakinlerinin iç içe geçen hikâyesi...
📌 Köpeklerden biri, temiz, saf ve avanak bir kara dev.
📌 Diğeri, Angara’nın cello bello takımından bir beyaz.
📌 Sonuncusu, yürekleri yakan bir afet.
Bu üçlü çete, mahallede hayatta kalmaya çalışırken, insanlar köpek taşlıyor, apartman sakinleri “itlaf ekibi” duasına çıkıyor. Öte yandan, düz dünyacı melek, “Her şey bir: Kurt çakal bir, börtü böcek bir, çalı çiçek bir, ağaç orman bir, orman insan bir” diyerek sabırla anlatıyor.
Peki, tüm bunların birbiriyle ne ilgisi var? İşte, düz dünya hikmeti!
Sezgin Kaymaz, mizahi anlatımı ve derin gözlemleriyle yine sınırları kaldıran, düşündüren ve güldüren bir roman sunuyor. Gerilim, mizah, taşra kültürü ve insan doğasına dair çarpıcı tespitlerle dolu Düz Dünyacılar, her okurun zihninde iz bırakacak!
Yorumlar 1
Bir yorum Yaz